9 Mayıs 2015 Cumartesi

Hemşirelik Mesleğinde İlerleme


Hemşirelik Mesleğinde İlerleme

        Eğitimlerini başarı ile tamamlayarak hemşire olarak göreve başlayanlar, zaman içerisinde sorumlu hemşire ve başhemşireliğe ve Uzman Hemşire ‘liğe yükselebilirler.
Başhemşire olabilmek için hemşirelikte en az lisans eğitimine sahip olmak gerekir. Ancak kurum/kuruluşta, hemşirelikte lisans eğitimine sahip hemşire bulunmaması halinde diğer hemşirelerden de görevlendirme yapılabilir.
        Lisans eğitiminden sonra alanlarında mastır (yüksek lisans) ve doktora eğitimi alarak akademik kariyer yapabilirler, yüksek öğretim kurumlarında araştırma görevlisi, doçent, profesör gibi unvanlarla öğretim üyesi olarak görev yapabilirler. Lisans mezunu hemşirelerden; yurt içinde hemşirelik anabilim dallarında ve bunların altında açılan lisansüstü eğitim programlarından mezun olanlar ve yurtdışında bu programlardan mezun olup, diplomalarının denklikleri onaylanan ve diplomaları Bakanlıkça tescil edilen hemşireler alanlarında uzman hemşire olarak çalışırlar. Sorumlu hemşire yatan hasta üniteleri/klinikleri, yoğun bakım üniteleri, ayaktan tanı ve tedavi birimleri, acil, evde bakım gibi alanlarda hemşirelik hizmetlerinin yerine getirilmesinde başhemşireye karşı sorumlu olup, öncelikle ilgili alanda uzman hemşireler, yoksa üç yıl deneyimli ve hemşirelikte lisans mezunları arasından başhemşire tarafından görevlendirilir. Ancak, kurum/kuruluşta, hemşirelikte lisans eğitimine sahip hemşire bulunmaması halinde diğer hemşirelerden de görevlendirme yapılabilir. Sorumlu hemşire görevlendirildiği alanda öncelikle gündüz mesai saatlerinde görev yapar.

Hemşirelik Tanısı

Hemşirelik Tanısı

        Hemşirelik tanısı, yaşam boyunca birey, aile ve toplumun gerçek ya da potansiyel sağlık problemleri hakkında verilen klinik kararlar olarak tanımlanmıştır. Hemşirenin bağımsız olarak uygun hemşirelik yaklaşımları ile önlemek, hafifletmek ya da çözümlemek için yasal olarak ele almaya yetkili olduğu ,ölçülebilen sonuçlara ulaşmayı hedefleyen, hemşirelik girişimlerine temel oluşturan, birey / aile / toplumun gerçek ve olası sağlık problemlerine verdikleri yanıtlarla ilgili gelişmelerdir.

Hemşirelik tanısı;

- Hem hemşireler hem de diğer sağlık ekibi üyeleri arasındaki iletişimi kolaylaştırır,
- Hastanın iyilik seviyesi ve taburculuk planı hakkında hemşireler arasında iletişimi kolaylaştırır,
- Hasta ihtiyaçlarının önceliklerini belirlemeye yardım eder,
- Kaliteli bakım sağlama ve sürdürmeyi sağlar,
- Hemşirelik girişimlerinin belirlenmesine yardım eder,
- Sürecin değerlendirilmesini ve izlenmesini sağlar.
- Hemşirelik tanılarının etiyolojisi doğrudan hemşirelik girişimlerinin seçimini sağlar.


HASTALIK DAVRANIŞLARI


HASTALIK DAVRANIŞLARI

        Bireyi etkileyen önemli iç değişkenler, hastalığının doğası ve semptomların birey tarafından nasıl algılandığıdır. Birey, hastalığın günlük yaşamını olumsuz etkilediğine inanıyorsa, semptomları rahatsız edici olarak algılar ve yardım arayışı içine girer.
Bireyin hastalık davranışı, hastalığın doğasından da etkilenebilir. Akut hastalık, semptomları aniden ortaya çıkan, genellikle yaşamı tehdit eden ve kısa süreli hastalıklardır. Bu semptomlar, yaşam fonksiyonlarını farklı biçimlerde etkileyebilir.

         Hastalık semptomları, sosyal grup, kültürel birikim, ekonomik değişkenler ve sosyal destek sistemi, bireyin hastalık davranışını etkileyen dış değişkenlerdir.Bireylerin sosyal çevreleri de, hastalık varlığının kabul edilmesine ya da olası bir hastalığın inkâr edilmesini destekleyebilir.Hastalık davranışları, kişisel beklenti ve deneyimlerden etkilenebilir. Geçmişte, ağır bir hastalık geçiren birey, hafif bir karın ağrısı nedeniyle kendini çok hasta hissedebilir ya da iş yerinde terfi beklediği sırada apandisit ameliyatı nedeniyle işe bir süre gidemeyen birisi, şiddetli ağrı hissi yaşayabilir. Kültürel ve etnik sosyalizasyon bireylere nasıl sağlıklı kalınabilineceğini ve hastalığı tanımlamayı öğretir. Sağlık ve hastalığın anlamı ve bunlara verilen önem temel kültürel değerlerle ilişkilidir. Ekonomik değişkenler de, bireyin hastalığa karşı verdiği tepkileri etkileyebilir. Ekonomik yetersizlik nedeniyle, hasta olan bir birey tedavisini erteleyebilir ya da önerilen tedaviyi uygulayamayabilir. Birçok kişi, hastalık belirtileri günlük yaşamını engellemediği sürece, işe gitmeye, çocuklara bakmaya veya okula gitmeye devam eder.


Hastalık Davranışını Etkileyen Nedenler

- Hastalığın görülebilen ve tanımlanabilen semptomları
- Bireyin, semptomları ciddi olarak algılama boyutu
- Bireyin eğitim durumu, bilgisi ve kültürel birikimi ve algılanan semptomlarla ilgili bilgisi
- Sosyal aktivite, iş ve aileyi olumsuz etkileyen semptomlar
- Semptomların varlığı ve görülme sıklığı
- Diğer bireylerin, semptomlar ile ilgili açıklamaları
- Hastalık nedeniyle inkar edilen temel gereksinimler
- Hastalıkla mücadele edebilmek için, ihtiyacı olan diğer gereksinimlerin belirlenmesi
- Bireylerin semptomlarla ilişkili yorumları
- Tedavi kaynaklarının uygunluğu, fiziksel yakınlığı, fizyolojik ve maddi maliyeti.

YAŞAM BULGULARI


      
YAŞAM BULGULARI

        Yaşam bulgularını, belirli zamanlarda alma hastaya bakım veren hemşirenin 
sorumluluğudur ve onun tarafından alınmalıdır.Elde edilen veriler, bir önce alınan
verilerle karşılaştırılmalıdır. Böylece elde edilen verilere göre hastanın sağlık
 durumu değerlendirilmiş olur.

YAŞAM BULGULARI
•Vücut ısısı
•Nabız
•Solunum
•Kan basıncı
YAŞAM BULGULARININ ÖNEMİ

     •Normal dışı durumları belirlemek
     •Değişikliklere göre uygun tedavinin zamanında 
       belirlenmesi
     •Uygun hemşirelik girişimlerini belirlemek

NELERİ BİLMELİYİZ ?

       •Normal sınırlarını
       •Hastanın tıbbı öyküsünü, kullandığı ilaçları
      •Belirtilerde değişiklik yaratan çevre koşullarını
      •Ölçüm aletinin doğruluğunu
      •Doğru ölçüm kriterlerini bilmeli

NE ZAMAN ÖLÇÜLÜR ?

•Hasta kabulünde, muayeneye hazırlarken,
•Cerrahi işlem öncesi ve sonrası (sıklık artar)
•Tanı işlemlerinden önce ve sonra
•Kalp ve solunum sistemini etkileyen ilaçların uygulamasından önce ve sonra
•Hastanın durumunda ani bozulma olduğunda
•Yaşam belirtilerini etkileyebilecek girişimlerden önce ve sonra
•Hasta kendisinde bir farklılık hissettiğinde

8 Mayıs 2015 Cuma

EN TEMEL HASTA HAKLARI


EN TEMEL HASTA HAKLARI

   Hizmetten Genel Olarak Faydalanma Hakkı
     Herkesin; adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlık hizmetlerinden faydalanmaya, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet almaya hakkı vardır.

Bilgilendirilme ve Bilgi İsteme Hakkı
      Herkesin; her türlü sağlık hizmetinin ve imkanın neler olduğunu öğrenmeye ve sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı olarak almaya hakkı vardır.

Sağlık Kuruluşunu, Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme Hakkı
     Tüm hastalar; sağlık kuruluşunu seçmeye, değiştirmeye ve seçtiği sağlık kuruluşunda verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya, sağlık hizmeti verecek ve vermekte olan hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının kimliklerini, görev ve unvanlarını öğrenmeye, seçme ve değiştirmeye hakkı vardır.
Bu anlamda bildiğiniz gibi Sağlık Bakanlığı Eylül 2004’de “Hekim Seçme Uygulamasını” başlattı.
Mahremiyet
       Herkesin gizliliğe uygun olan bir ortamda her türlü sağlık hizmetini almaya hakkı vardır.

Bilgilendirilmiş Rıza
Her türlü tıbbi müdahale öncesinde hastaya;
Kendisi ile ilgili tıbbi gerçekler,
Önerilen tıbbi girişimler,
Her bir girişimin olası risk ve yararları,
Önerilen girişimlerin farklı seçenekleri,
Tedavisiz kalmanın etkisi,
Tanı, sonuç ve tedavinin gidişatı anlatılmalıdır.
Tüm bunlar anlatıldıktan sonra hastanın kendi el yazısı ile tüm bunları kabul ettiğine dair rızası alınmalıdır.

Güvenlik
    Herkesin sağlık hizmetini güvenli bir ortamda almaya hakkı vardır

Dini Vecibeleri Yerine Getirebilme
       Sağlık kuruluşunun imkanları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerini yerine getirmeye hakkı vardır.

Saygınlık Görme ve Rahatlık
      Herkes; saygı ve ihtimam gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli bir ortamda, her türlü hijyenik şartlar sağlanmış, gürültülü ve rahatsız edici bütün etkenler giderilmiş bir sağlık hizmeti almaya hakkı vardır.

Ziyaret ve Refakatçi Bulundurma
     Sağlık kurum ve kuruluşlarca belirlenen usul ve esaslara uygun olarak ziyaretçi kabul etmeye, mevzuatın, sağlık kurum ve kuruluşlarının imkanları ölçüsünde ve tabibin uygun görmesi durumunda refakatçi bulundurmayı istemeye hakkı vardır.

Başvuru ve Dava
     Herkes haklarının ihlal edildiğini düşünüyorsa, mevzuat çerçevesinde her türlü başvuru, şikayet ve dava hakkına sahiptir.

Bilgilerin gizli tutulması hakkı
     Tüm hastalar; tedavisi ile ilgili bilgilerin gizli tutulmasını isteme hakkı vardır.

Tedaviyi reddetme ve durdurma hakkı
     Herkes istediği zaman tedaviyi reddetme ve durdurma hakkına sahiptir.


HEMŞİRE- HASTA İLİŞKİSİ


HEMŞİRE- HASTA İLİŞKİSİ 


     Hasta - hemşire ilişkisi, bir yardıma gereksinimi olan ve diğeri bu yardımları verecek yetenekleri kazanmış olan kişi olma üzere en az iki kişi arasında bağlantılıdır. Hasta ile her gün bir arada bulunan hemşireler bireyin hastalığının gidişini, hastalığına karşı tutumunu, hastalığı ile ilgili endişelerini, hangi durumlarda yardıma, desteğe gereksinimleri olduğunu daha iyi anlayabilirler.
       Hastalığın yarattığı yeni duruma her hasta farklı davranış gösterir. Bazıları hastalık durumuna iyi bir uyum yaparak tedavisini kolaylaştırır. Verilen tedavi ve bakımda aktif bir rol oynar. İyi uyum yapamayan hastalar çeşitli tepkilerde bulunur. Bunlar direnç, aşırı isteklerde bulunma, inatçılık, huzursuzluk, saldırgan ve suçlayıcı olma gibi davranışlardır. Bu tür davranışlara yol açan en önemli neden güvensizliktir. Bu tepki tedaviyi daha da güçleştirir. İstekleri karşılanan hastanın yeni istekleri söz konusudur. Çünkü hasta korkmakta ve hemşirenin devamlı yanında bulunmasını istemektedir. Böyle hatalarda destekleyici bir yaklaşım, kısa süreli ziyaretler ve ayrılırken geleceğinin söylenmesi, sorunu çözmeye yardımcı olmaktadır.
      Hastayla konuşmamak, bakımını verirken sadece işleri ile ilgili olmak hastanın psikolojik gereksinimlerinin karşılanmamasına neden olur.
      Bireyin davranışlarının taşıdığı özellikleri hemşirenin önce algılaması, anlaması, altında yatan anlamları,nedenlerin ortaya çıkartılması söz konusudur. Bunu da hastayla kurduğu iletişim sayesinde anlayabilir ve bireyin bakım ihtiyaçları nelerse, onları ortaya koyabilir.
      İyi iletişim, başarılı bir hemşirelik bakımı için yaşamsal önemdedir. Örneğin; hasta kabulü, transferi ve taburcu edilmesi, ameliyat öncesi ve sonrası bakımı, hasta eğitimi ve tüm hemşirelik işlemlerinde önce hastanın hazırlanması gibi kimi hemşirelik görevlerine baktığımızda hemşire hastalarına net ve yanlış yorumlanamayacak biçimde uygun bir iletişimi başlatabilmeli, cesaretlendirebilmeli ve sürdürebilmelidir.
      Çıkış noktası hastanın ne zaman bilgiye, sosyal ilişkiye veya sadece konuşmaya gereksinimi olduğunu fark etmektir. İyi iletişim kolay değildir. Dinleme, soru sorma, cesaretlendirme ve içten olmayı içeren bir çok beceriyi gerektirir. Dinleme hastanın tüm ihtiyaçlarını anlamada ki ana kuraldır. 

      Hastanın hemşire anlayışı da ilişkilerde önem taşımaktadır. Hasta hemşireyi müşfik bir kişi olarak düşünür. Bazı hastaların dışından geçmiş travmatik yaşantılar, onları hemşireye karşı güvensizlik duymaya sevk eder. Bazıları ise tanıdıklarının başından geçmiş acı yaşantıları işitmiş ve hemşirelerle ilişkilerinin iyi olmayacağı kanısına varmışlardır. Hemşire, hastanın bu konuda ki yanlış düşüncesini düzeltmeye çalışmalıdır. Psikolojik etkenler hemşire – hasta ilişkisini olumsuz yönde etkileyebilir. Hemşire bunu anlayışla karşılamaya çalışmalıdır.
      Hastalarda endişe, sakat kalma, ölüm kokusu olabilir. Ekonomik problemler de hastanın endişelerini arttırabilir. Ve olumsuz davranışlar ortaya çıkararak bu durumlarda hemşire hedef olabilir. Burada hemşirenin hastaya anlayış göstermesi gerekmektedir.

Kemoterapi ve Biyoterapi de Hemşirenin Sorumlulukları


Kemoterapi ve Biyoterapi de Hemşirenin Sorumlulukları

1. Birey ve aileye, uygulanması planlanan kemoterapi/biyoterapi protokolü, potansiyel yan etkilerine ilişkin özbakım önlemleri ve antiemetik şeması gibi konularda uygun öğretim planı yapar, uygular ve değerlendirir.
2. Birey ve yakınlarının hastalık, tanı ve tedavi seçenekleri ile bakım konusunda sorularını yanıtlar, gerekli durumlarda hekime yönlendirir.
3. Kemoterapi/biyoterapiden önce, bireye psikolojik destek sağlar ve/veya psikolojik destek alması için yönlendirir.
4. Bireyin tedavi ve bakımı ile ilgili kararlara katılmasını sağlar ve destekler.
5. Kurumunda, kemoterapi/biyoterapiye bağlı yan etkilerin önlenmesi ve kontrolüne yönelik bakım standartlarını geliştirir, geliştirilmesini sağlar.
6. Hasta ve hasta yakınlarını geliştirilen standartların kullanılması konusunda eğitir.
7.Kemoterapi öncesi bireyi sistematik olarak değerlendirir; kapsamlı öykü alır ve fizik değerlendirme yaparak objektif ve subjektif verileri elde eder.
8. Tedavi öncesi laboratuar bulgularını değerlendirir. Bir önceki tedavinin toksisitelerini değerlendirir. (infeksiyon, nötropeni, stomatit vb).
9. Kemoterapi/biyoterapinin güvenli uygulanmasını sağlar.
10. Bilgilendirilmiş onayın alınıp alınmadığının kontrol eder.
11.Periferal IV ya da santral venöz kataterler, port katater uygulamalarını izler (infüzyon hızı ve infiltrasyon bulguları yönünden).
12.İnfüzyon tamamlandıktan sonra iğnenin çıkarılması, santral ya da port katateri uygun miktarda serum fizyolojik ile yıkadıktan sonra tedaviyi sonlandırır.
13.İnfüzyon süresince hastayı ekstravazasyon, anaflaksi, hipotansiyon, hipertansiyon, yüksek ateş, bronkospazm, larengospazm vb. yönden gözler, girişimde bulunur ve kayıt tutar.
14.Birey ve/veya ailenin girişimlere yanıtını ve hedeflenen sonuca ulaşılıp ulaşılmadığını sistematik olarak değerlendirir.
15.Bireye tedaviye bağlı oluşabilecek yan etkilerle (bulantı-kusma, diyare, konstipasyon, stomatit, yorgunluk vb.) baş etme yöntemlerini anlatır. Tedavi süresince dikkat etmesi gereken konularda hastayı uyarır, bilgilendirir.